kullanmak

Usages of kullanmak

Ben kalem kullanıyorum.
I am using a pen.
Arkadaşım kalem kullanıyor.
My friend is using a pen.
Ben zamanı iyi kullanıyorum.
I am using time well.
Ben servis kullanıyorum ve okula gidiyorum.
I am using the service and going to school.
Binanın ikinci kat merdiveni kapalı, bu yüzden başka bir yol kullanmalıyız.
The stairs to the second floor of the building are closed, so we must use another route.
Kilit tamir edilince merdiveni kullanabileceğiz, fakat şimdi farklı kattan inmeliyiz.
When the lock is fixed, we will be able to use the stairs, but now we must go down from a different floor.
Seyahat etmek için bir harita kullanmalısın, böylece yolunu kaybetmezsin.
You should use a map to travel so you will not lose your way.
Boyayı dikkatli kullanmalısın, aksi takdirde ev kirli görünür.
You must use the paint carefully; otherwise, the house looks dirty.
Plan yapmak için ayrıntılı bir kaynak kullanıyoruz, böylece her adımı mantıklı hale getiriyoruz.
We are using a detailed source to make a plan, thus we are making each step logical.
Ben kitabı zihinsel egzersiz olarak kullanıyorum.
I am using the book as mental exercise.
Ben cümle kurarken meli/malı ek kullanıyorum.
I use the meli/malı suffix when forming a sentence.
Ben fırsatı kullanıyorum.
I am using the opportunity.
Orkestra provaları sırasında çalgılar pasif değil, sürekli aktif olarak kullanılır.
During orchestra rehearsals, instruments are not passive; they are used actively all the time.
Pasif yapıyı kullanırken fiilin sonuna –l veya –n ekleniyor, örneğin “yazmak” -> “yazılmak”.
When using the passive voice, –l or –n is added to the end of the verb, for example “yazmak” -> “yazılmak.”
Kullanıcı dizüstü bilgisayar kullanıyor.
The user is using the laptop.
Ben de meşgul olduğum zamanlar konforlu bir sandalye kullanmayı seviyorum, böylece yorulmuyorum.
When I am also busy, I like to use a comfortable chair, so I don’t get tired.
Ben zannetmek kelimesini bazen yanlış kullanıyorum, çünkü anlamını tam bilmiyordum.
I sometimes use the word “zannetmek” incorrectly because I didn’t fully know its meaning.
Sözlük kullanmak, karışık metinleri anlamak için kesinlikle faydalı bir yöntemdir.
Using a dictionary is definitely a beneficial method for understanding complex texts.
Yabancı bir makale okurken, bazen hızlı bir çeviri aracı kullanıyorum.
When reading a foreign article, I sometimes use a quick translation tool.
Ben diş macunu kullanıyorum.
I am using toothpaste.
Ben macun kullanıyorum.
I am using paste.
Seçenekleri çoğalttıkça, doğru beceriyi kullanmak bazen zorlaşıyor.
As the options increase, using the right skill sometimes becomes harder.
Çalışan dizüstü bilgisayar kullanıyor.
The employee is using a laptop.
Yeni teknolojiyi kullanarak projeye yenilik kattık.
By using new technology, we infused innovation into the project.
İş planında verimliliğe öncelik tanıyarak kaynakları doğru kullandık.
We utilized resources correctly by giving priority to efficiency in the business plan.
Hızlandırmak istediğim projede yeni teknikler kullanıyorum.
I am using new techniques in the project that I want to accelerate.
Bilgisayar kullanmak, öğrenmeyi kolaylaştırıyor.
Using a computer makes learning easier.
Ben mobil telefon kullanıyorum.
I am using a mobile phone.
Öğretmen, projeyi değerlendirirken mantığın yeterince kullanıldığını belirtti.
The teacher noted that logic was used sufficiently when evaluating the project.
Bu cümlenin içinde kullandığım “ki” yapısı, ilişkili bilgiyi ek bilgi olarak sunar.
The use of “ki” in this sentence provides related information as additional detail.
İnşaat için kullanılan maddeler, evin yapısal dayanıklılığını artırır.
The materials used in construction increase the structural durability of the house.
Sürdürülebilir enerji kaynakları kullanarak doğayı korumalıyız.
We must protect nature by using sustainable energy sources.
Ekipman kullanırken davranışsal kurallara uymalısın.
You must adhere to behavioral rules when using equipment.
Takım içinde sinerji yakaladığınızda, projeler daha hızlı tamamlanır; unutma, her eylemi gerçekleştirmek için “-meli/–malı” ekini kullanmalısın.
When you achieve synergy within the team, projects are completed more quickly; remember, you must use the “-meli/–malı” suffix to express necessity.
Mutfakta kırmızı tepsi, meyveleri sunmak için kullanılıyor.
In the kitchen, the red tray is used to serve fruits.
Mikrodalga fırını kullanarak suyu ısıttım.
I heated water using the microwave oven.
Mikrodalga fırını kullanmak kolay.
It is easy to use a microwave oven.
Fabrika, yüksek kaliteli hammadde kullanıyor.
The factory uses high-quality raw materials.
Yemek tarifinde, kendine has malzemeler kullanılıyor.
In the recipe, unique ingredients are used.
Görüşmeler sırasında, yöneticimizle yapılan tartışmada belagat dolu ifadeler kullanıldı.
During the discussions, eloquent expressions were used in the debate with our manager.
Türkçede belirli nesneler, -ı/-i eki alır; mesela “interneti” kullanıyorum.
In Turkish, definite objects take the –ı/–i suffix; for example, “interneti” means “the internet.”
Türkçede belirli nesneler -ı/-i eki alır; mesela interneti kullanıyorum.
In Turkish, definite objects take the –ı/–i suffix; for example, “interneti” means “the internet.”
Ben kart kullanıyorum.
I am using a card.
Projede referans veriler kullanılmalı.
Reference data should be used in the project.
Siz de bu takvimi kullanarak, önemli tarihleri takibe alabilirsiniz.
You too can use this calendar to keep track of important dates.
Bu derste, "-meden" ekini kullanarak "olmadan" anlamını veren yapıyı tanıtıyoruz; örneğin, "Ayşe, kitap okumadan yatmıyor" cümlesinde olduğu gibi.
In this lesson, we introduce the construct that uses the suffix "-meden" to mean "without doing something," as in the sentence "Ayşe does not go to bed without reading a book."
Tezgâhın üzerindeki aletler düzenli olarak kullanılmaktadır.
The tools on the workbench are used in an orderly manner.
Yeni dil bilgisi: “-dikçe” ekini kullanarak, bir eylemin ne kadar sık tekrarlandığına bağlı olarak sonucun artmasını ya da azalmasını ifade edebiliriz.
(New grammar: By using the “-dikçe” suffix, we can express that as an action is repeated more, its result increases or decreases accordingly.)
Bu şiirde kullanılan imgeler oldukça özgün ve etkileyici.
(The imagery used in this poem is quite original and impressive.)
Yeni tasarımda saydam malzemeler kullanıldı; saydam pencereler ışığı mükemmel geçiriyor.
(Transparent materials were used in the new design; the transparent windows let the light through perfectly.)
Bu cümlelerde “-dikçe” yapısını kullanarak, artan etki ve sonuç ilişkisini vurguladık.
(In these sentences, by using the “-dikçe” structure, we emphasized the relationship between increasing effect and outcome.)
Bu cümlelerde her yeni kelime –tutku, çeviklik, konsept, fenomen, sezgisel, özgün, bütünsel, muhabbet, enerjik, inovasyon, çarpıcı, mükemmellik, pürüzsüz, ritmik, canlılık ve saydam– ikişer kez kullanılarak pekiştirildi.
(In these sentences, every new word – passion, agility, concept, phenomenon, intuitive, original, holistic, chat, energetic, innovation, striking, excellence, smooth, rhythmic, liveliness, and transparent – has been used at least twice to reinforce them.)
Elektrikli süpürge bozulunca, eski süpürgeyi kullanmaya başladım.
(When the vacuum cleaner broke, I started using the old one.)
İhtiyacım olduğunda mikseri ve blenderı kullanarak hızlıca sos hazırlayabilirim.
(I can quickly prepare a sauce when needed by using the mixer and the blender.)
Siz bulaşık makinesini kullanarak zaman kazanabilirsiniz.
(You can save time by using the dishwasher.)
Ben parkta elektrikli bisiklet kullanıyorum.
I am riding an electric bicycle in the park.
Bulaşıkları yıkamak için deterjan kullanmalısın.
You should use detergent to wash the dishes.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.

Start learning Turkish now