Question	Answer
patient	sabırlı
the test	test
You should be patient today because we will have a difficult test.	Bugün sabırlı olmalısın, çünkü zor bir test yapacağız.
to finish	bitmek
When the film ends, I am going home.	Film bitince ben eve gidiyorum.
special	özel
the talk	konuşma
to be able	yapabilmek
When the test is over, we can have a special talk.	Test bitince, seninle özel bir konuşma yapabiliriz.
Being patient is not always easy, but we should try.	Sabırlı olmak her zaman kolay değil, ama denemeliyiz.
dynamic	dinamik
the idea	fikir
The idea is very important.	Fikir çok önemli.
Today’s talk can be very dynamic because we will share new ideas.	Bugünkü konuşma çok dinamik olabilir, çünkü yeni fikirler paylaşacağız.
the walk	yürüyüş
to finish	tamamlanmak
after	sonra
After school, I am coming home.	Okuldan sonra eve geliyorum.
the bakery	fırın
near	yakın
the bazaar	çarşı
After the walk is finished, we will go to the bazaar near the bakery.	Yürüyüş tamamlandıktan sonra, fırın yakınındaki çarşıya gideceğiz.
that	o
the task	görev
the greengrocer	manav
to get	almak
We have a task at that bazaar; we should get fresh fruit from the greengrocer.	O çarşıda bir görevimiz var, manavdan taze meyve almalıyız.
the task list	görev listesi
to buy	satın almak
I am buying bread.	Ben ekmek satın alıyorum.
The bakery is also on our task list because we want to buy fresh bread.	Fırın da görev listesinde, çünkü taze ekmek satın almak istiyoruz.
to rush	acele etmek
If the greengrocer is very crowded, we must act patiently and not rush.	Manav çok kalabalık olursa sabırlı davranmalı ve acele etmemeliyiz.
the building	bina
The building is big.	Bina büyük.
second	ikinci
I am reading the second book.	Ben ikinci kitabı okuyorum.
the floor	kat
closed	kapalı
The cafe is closed.	Kafe kapalı.
the route	yol
The stairs to the second floor of the building are closed, so we must use another route.	Binanın ikinci kat merdiveni kapalı, bu yüzden başka bir yol kullanmalıyız.
the lock	kilit
The lock broke.	Kilit kırıldı.
to be repaired	tamir edilmek
The laptop is waiting to be repaired.	Dizüstü bilgisayar tamir edilmek için bekliyor.
now	şimdi
I am running in the park now.	Ben şimdi parkta koşuyorum.
to go down	inmek
When the lock is fixed, we will be able to use the stairs, but now we must go down from a different floor.	Kilit tamir edilince merdiveni kullanabileceğiz, fakat şimdi farklı kattan inmeliyiz.
the stop	durak
I am waiting for the bus at the stop.	Ben durakta otobüs bekliyorum.
to text	mesajlaşmak
during	esnasında
I am reading a book during the trip.	Ben seyahat esnasında kitap okuyorum.
the phone	telefon
forbidden	yasak
Cell phone is forbidden at school.	Okulda cep telefonu yasak.
It is easy to text while waiting at the bus stop, but phones are forbidden during the test.	Durakta beklerken mesajlaşmak kolay, ama test esnasında telefon yasaktır.
face-to-face	yüz yüze
I am speaking face-to-face.	Ben yüz yüze konuşuyorum.
the communication	iletişim
Communication is very good.	İletişim çok iyi.
Instead of texting in the office, we should speak because face-to-face communication is important.	Ofiste mesajlaşmak yerine konuşmalıyız, çünkü yüz yüze iletişim önemlidir.
physical	fiziksel
daily	günlük
to keep	tutmak
It is very helpful to keep a daily plan while doing physical exercise.	Fiziksel egzersiz yaparken günlük plan tutmak çok faydalıdır.
the evening	akşam
The evening is beautiful.	Akşam güzel.
the journal	günlük
mental	zihinsel
I am doing mental exercise.	Ben zihinsel egzersiz yapıyorum.
the relaxation	rahatlama
When the film ends, I want relaxation.	Film bitince rahatlama istiyorum.
Writing in a daily journal every evening is also special for mental relaxation.	Her akşam günlük yazmak, zihinsel rahatlama için de özeldir.
the wall	duvar
The wall is red.	Duvar kırmızı.
the painting	tablo
to see	görmek
the color	renk
The color is red.	Renk kırmızı.
vibrant	canlı
I see a beautiful painting on the wall of this house; its colors are very vibrant.	Bu evin duvarında güzel bir tablo görüyorum, renkleri çok canlı.
yesterday	dün
I watched a film at the cinema yesterday.	Dün sinemada film izledim.
to examine	incelemek
I am examining the book.	Ben kitabı inceliyorum.
as much	kadar
Yesterday I looked at different paintings, but they were not this vibrant.	Dün farklı tablolar inceledim, ama bu kadar canlı değillerdi.
the map	harita
to lose	kaybetmek
I lost the book.	Ben kitabı kaybettim.
You should use a map to travel so you will not lose your way.	Seyahat etmek için bir harita kullanmalısın, böylece yolunu kaybetmezsin.
without	olmadan
I do not write a book without a pen.	Ben kalem olmadan kitap yazmıyorum.
the street	sokak
The dog is playing in the street.	Köpek sokakta oynuyor.
to resemble	benzemek
The cat resembles the dog.	Kedi köpeğe benziyor.
Without a map, walking around the bazaar is a bit difficult because the streets look very similar.	Harita olmadan çarşıda gezmek biraz zor, çünkü sokaklar çok benziyor.
if	eğer
If the weather is nice, I am reading a book in the park.	Eğer hava güzelse, ben parkta kitap okuyorum.
early	erken
I am going early.	Ben erken gidiyorum.
to get up	kalkmak
I am getting up in the morning.	Ben sabah kalkıyorum.
If you get up early tomorrow, we should take a walk together.	Eğer yarın erken kalkarsan, seninle birlikte yürüyüş yapmalıyız.
each	her
the notebook	defter
The notebook is on the table.	Defter masada.
You can write each task in your daily notebook to work in a planned way.	Planlı çalışmak için her görevi günlük defterine yazabilirsin.
steep	dik
This road is very steep.	Bu yol çok dik.
the activity	hareket
These stairs are very steep, but we should do some physical activity for our health.	Bu merdiven çok dik, ama sağlığımız için biraz fiziksel hareket yapmalıyız.
to walk	yürümek
I am walking in the park.	Ben parkta yürüyorum.
If you want to stay dynamic, you can walk near the greengrocer instead of the bakery.	Dinamik kalmak istiyorsan, fırın yerine manav yakınında yürüyebilirsin.
safe	güvenli
The bridge is safe.	Köprü güvenli.
It is always safe to keep your special belongings under lock.	Özel eşyalarını kilit altında tutmak her zaman güvenlidir.
the bus stop	durak
The bus stop is sometimes crowded.	Durak bazen kalabalık.
to help	yardım etmek
I am helping my friend.	Ben arkadaşıma yardım ediyorum.
My task is to help the people waiting at the bus stop every morning.	Benim görevim, her sabah durakta bekleyen insanlara yardım etmektir.
to distract	dikkat dağıtmak
The cell phone is distracting in the classroom.	Cep telefonu sınıfta dikkat dağıtıyor.
so	o yüzden
I am reading a book, so I am learning new things.	Ben kitap okuyorum, o yüzden yeni şeyler öğreniyorum.
to turn off	kapatmak
Texting during a talk is distracting, so you should turn off your phone.	Konuşma sırasında mesajlaşmak dikkat dağıtıyor, o yüzden telefonunu kapatmalısın.
on the other hand	ise
My friend is writing a journal this morning, and I am drinking tea.	Arkadaşım bu sabah günlük yazıyor, ben ise çay içiyorum.
you	seni
I love you.	Ben seni seviyorum.
I see you.	Ben seni görüyorum.

Practice this lesson