| to be | olmak |
| the day | gün |
| nice | güzel |
| The day is nice. | Gün güzel. |
| this | bu |
| the house | ev |
| This house is nice. | Bu ev güzel. |
| a | bir |
| This is a house. | Bu bir ev. |
| very | çok |
| small | küçük |
| The house is very small. | Ev çok küçük. |
| today | bugün |
| calm | sakin |
| Today is very calm. | Bugün çok sakin. |
| the cat | kedi |
| here | burada |
| The cat is here. | Kedi burada. |
| cute | sevimli |
| The cat is very cute. | Kedi çok sevimli. |
| the dog | köpek |
| The dog is calm. | Köpek sakin. |
| The dog is cute. | Köpek sevimli. |
| big | büyük |
| The dog is very big. | Köpek çok büyük. |
| the water | su |
| cold | soğuk |
| The water is cold. | Su soğuk. |
| the tea | çay |
| The tea is cold. | Çay soğuk. |
| hello | merhaba |
| Hello! | Merhaba! |
| how | nasıl |
| Hello, how are you? | Merhaba, nasılsın? |
| to drink | içmek |
| I am drinking water. | Su içiyorum. |
| I | ben |
| I am drinking tea. | Ben çay içiyorum. |
| to love | sevmek |
| I like tea. | Ben çay seviyorum. |
| hot | sıcak |
| The day is hot. | Gün sıcak. |
| Hot tea is nice. | Sıcak çay güzel. |
| the bread | ekmek |
| How is the bread? | Ekmek nasıl? |
| fresh | taze |
| The bread is fresh. | Ekmek taze. |
| to eat | yemek |
| I am eating bread. | Ben ekmek yiyorum. |
| the school | okul |
| nearby | yakın |
| The school is nearby. | Okul yakında. |
| to go | gitmek |
| I am going to school. | Ben okula gidiyorum. |
| he | o |
| my | benim |
| the friend | arkadaş |
| He is my friend. | O benim arkadaşım. |
| the family | aile |
| My family is big. | Benim ailem büyük. |
| important | önemli |
| The school is important. | Okul önemli. |
| Family is important. | Aile önemli. |
| the bus | otobüs |
| to come | gelmek |
| Today, my friend arrived. | Bugün arkadaşım geldi. |
| The bus arrived. | Otobüs geldi. |
| and | ve |
| I am drinking tea and eating bread. | Ben çay içiyorum ve ekmek yiyorum. |
| red | kırmızı |
| The bus is big and red. | Otobüs büyük ve kırmızı. |
| the food | yemek |
| The dog is eating food. | Köpek yemek yiyor. |
| The food is fresh. | Yemek taze. |
| delicious | lezzetli |
| The bread is delicious. | Ekmek lezzetli. |
| The food is delicious. | Yemek lezzetli. |
| to cook | pişirmek |
| My friend is cooking food. | Arkadaşım yemek pişiriyor. |
| I am cooking food. | Ben yemek pişiriyorum. |
| the book | kitap |
| to read | okumak |
| He is reading a book. | O kitap okuyor. |
| I am reading a book here. | Ben burada kitap okuyorum. |
| My friend is reading a book. | Arkadaşım bir kitap okuyor. |
| I am reading a book. | Ben kitap okuyorum. |
| the pen | kalem |
| The pen is red. | Kalem kırmızı. |
| black | siyah |
| The dog is black. | Köpek siyah. |
| The pen is black. | Kalem siyah. |
| to use | kullanmak |
| My friend is using a pen. | Arkadaşım kalem kullanıyor. |
| I am using a pen. | Ben kalem kullanıyorum. |
| to sleep | uyumak |
| I am sleeping. | Ben uyuyorum. |
| The small cat is sleeping. | Küçük kedi uyuyor. |
| I am coming home. | Ben eve geliyorum. |
| you | sen |
| You love food. | Sen yemek seviyorsun. |
| the park | park |
| I am drinking tea in the park. | Ben parkta çay içiyorum. |
| You are going to the park. | Sen parka gidiyorsun. |
