Usages of -ince
Kibirlenince, arkadaşlarını kaybeder.
When one becomes arrogant, he loses his friends.
Yağmur dinince, köpek dışarı çıkar.
When the rain stops, the dog goes outside.
Geçen hafta kursu bitirince bana bir sertifika verildi.
Last week, after I finished the course, I was given a certificate.
Öğrenci dersi dinleyince konuyu kavrayabilmek kolay olur.
When the student listens to the lesson, it becomes easy to grasp the topic.
Öğrenciler sınav bitince alkışladılar.
The students applauded when the exam ended.
Durum kötüleşince, müdahale etmek kaçınılmazdı.
When the situation worsened, intervention was inevitable.
Nem yükselince nefes almak daha zor hale geliyor.
As humidity rises, breathing becomes more difficult.
Mutfağa girince tencerenin kapağını açtım ve tavayı ocağa koydum.
(When I entered the kitchen, I opened the pot’s lid and placed the pan on the stove.)
Tekne hızlanınca su sıçradı ve hepimiz ıslandık.
When the boat accelerated, water splashed and we all got wet.
Sis artınca yol daha da tehlikeli oluyor.
When the fog increases, the road becomes even more dangerous.
Lobiye girdiğimde ücretsiz Wi-Fi bağlantısı olduğunu gördüm ve hemen bağlantı kurdum.
(When I entered the lobby, I saw free Wi-Fi and connected right away.)
Süre bitince ödevimi öğretmene teslim ediyorum.
When the time is up, I hand in my homework to the teacher.
Rapordaki yazım hatası düzeltilince belge eksiksiz görünüyor.
When the typo in the report is corrected, the document looks complete.
Bahar gelince göl suyu daha berrak olur.
When spring comes, the lake water becomes clearer.
Çatı katında sıcak hava birikince pencereleri açıyoruz.
When the hot air accumulates in the attic, we open the windows.
Şarjım bitince sabırsızlanıyorum.
When my battery runs out, I become impatient.
Gardırop kapağını açınca eski fotoğrafların bulunduğu bölme ortaya çıktı.
When I opened the wardrobe door, the compartment holding the old photographs appeared.
Tamirat bitince ev daha güvenli olacak.
When the repair finishes, the house will be safer.
Bahar gelince ağaçlar çiçek açıyor.
When spring arrives, trees bloom.
Su kesilince duş alamıyorum.
When the water is cut off, I cannot take a shower.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.