Usages of -unca
Ben, toplantıdan sonra şirketin raporunun eksiksiz hazırlandığını duyunca çok sevindim.
After the meeting, I was very happy when I heard that the company’s report had been fully prepared.
Yemek hazır olunca, ben çay içerim.
When the food is ready, I drink tea.
Paragrafı okuyunca konuyu daha iyi anlıyorum.
When I read the paragraph, I understand the topic better.
Elektrikli süpürge bozulunca, eski süpürgeyi kullanmaya başladım.
(When the vacuum cleaner broke, I started using the old one.)
Durak kalabalık olunca, ben otobüse değil trene yöneliyorum.
When the stop is crowded, I head to the train instead of the bus.
Çorbanın kıvamı soğuyunca daha yoğun oluyor.
The soup’s consistency becomes thicker when it cools.
Şelaleden kopan su damlaları, güneş ışığıyla buluşunca gökkuşağı renkleri saçar.
When the water droplets breaking from the waterfall meet the sunlight, they scatter rainbow colors.
Yağmur durunca gökkuşağı ortaya çıkıyor.
A rainbow appears when the rain stops.
Yağmur durunca sis oluşuyor.
When the rain stops, fog forms.
Yürümekten yorulunca vadi kenarında durup manzarayı izledik.
When we got tired of walking, we stopped by the valley edge and watched the view.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.