Usages of azaltmak
Gelecek hakkında bazen endişelenmek doğaldır, ama plan yapmak kaygıyı azaltır.
It’s natural to worry about the future sometimes, but planning reduces anxiety.
Ben gürültüyü azaltıyorum.
I am reducing the noise.
Ortalama bir günde kısaca dinlenmek bile stresi azaltabilir.
On an average day, even briefly resting can reduce stress.
Öngörü sayesinde gelecekteki riskleri azaltabiliriz.
Thanks to foresight, we can reduce future risks.
Atık azaltılmalı.
Waste should be reduced.
Fabrika, üretim maliyetini azaltmak için verimli yöntemler uyguluyor.
The factory is applying efficient methods to reduce production costs.
Şirket, lojistik maliyetlerini azaltmak için yeni stratejiler denedi.
The company tried new strategies to reduce logistics costs.
Masrafı azaltmak için toplu taşıma kullanmayı tercih ettim.
I preferred to use public transport to reduce expenses.
Lütfen evrakları zamanında teslim ediniz; bu, toplam masrafları azaltacaktır.
Please submit the documents on time; this will reduce the total expenses.
Elektrik ve su tasarrufu sağlamak, faturaları azaltmak için çok önemlidir.
(Saving electricity and water is very important to reduce bills.)
Lifli gıdalar sindirimi kolaylaştırır ve şeker krizlerini azaltır.
High-fiber foods facilitate digestion and reduce sugar crashes.
Ekmek tüketimini azaltmak istiyorsanız, porsiyon başına kalori ve karbonhidrat miktarına dikkat etmelisiniz.
If you want to reduce bread consumption, you should pay attention to the number of calories and carbohydrates per portion.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.