Usages of liste
Mutfak çok geniş fakat alışveriş listemiz küçük.
The kitchen is very spacious, but our shopping list is small.
Liste önemli.
The list is important.
Ben seyahat listesi yapıyorum.
I am making a travel list.
Evrak listesi toplam beş kalemden oluşuyor.
The document list consists of a total of five items.
Eğer diyet listeni hazırlamazsan, vücudunun gereksinimlerini karşılamakta zorlanırsın.
If you don’t prepare your diet list, you will have difficulty meeting your body's needs.
Her bir işlem kaydedilmezse, envanter listesi eksik kalır.
If each transaction isn’t recorded, the inventory list remains incomplete.
Proje mühendisi, entegrasyon modülünü tamir eden teknik ekiple beraber envanter listesini güncelliyordu.
The project engineer was updating the inventory list along with the technical team repairing the integration module.
Kitap listesi her ay güncelleniyor.
The book list is updated every month.
Montaj tamamlanmadan önce ekipman listesi kontrol ediliyordu.
The equipment list was being checked before the assembly was completed.
Ekteki listede içindekiler ayrıntılı bir şekilde belirtilmiştir.
The attachment lists the contents in detail.
Kablosuz internetten kitap listelerini indiriyorum.
I am downloading the book lists from the wireless internet.
Görülecek daire listesi hazır.
The list of apartments to be seen is ready.
Siz çıkmadan önce mesai listesine ayrıntı ekler misiniz?
Before you leave, would you add a detail to the work-hours list?
Kapasiteyi aşarsak giriş yasak; buna göre listeyi güncelliyorum.
If we exceed the capacity, entry is forbidden; I’m updating the list accordingly.
Bu ad listede.
This name is on the list.
Listeye isim ekleyelim.
Let’s add a name to the list.
Yeni kontrol listesi hazırladım; siz de kendi listenizi oluşturun.
I prepared a new checklist; you should create your own list too.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.