Usages of aramak
Bilgisayarı tamir ettirmek için teknik servisi aradım, böylece kesintisiz çalışmasını sağladım.
I called technical service to have the computer repaired so that it could work without interruption.
Ben arkadaşımı arıyorum.
I am calling my friend.
Mekanizma çalışmazsa teknik servisi aramalısınız.
If the mechanism doesn’t work, you should call technical service.
Elektrik prizi bozulduğunda paniğe kapılmak yerine teknik servisi aramak akıllıcadır.
Instead of panicking when the electrical outlet malfunctions, calling the technical service is wiser.
Acil durumda doktoru aramalısın.
You should call the doctor in case of an emergency.
Müsait misiniz, yoksa sizi sonra mı arayayım?
Are you available, or should I call you later?
Seni arayacaktım, ama toplantı uzadı.
I was going to call you, but the meeting ran long.
Rezervasyon yaptıracaktım, tam ararken telefonum kapandı.
I was going to make a reservation; just as I was calling, my phone died.
Müşteri temsilcisi beni aradı ve yarın için randevu verdi.
The customer representative called me and gave an appointment for tomorrow.
Tansiyon tekrar yükselirse, babam doktoru arayacak.
If the blood pressure rises again, my father will call the doctor.
Arkadaşım, toplantıdan sonra aramamı hatırlattı.
My friend reminded me to call after the meeting.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.