Usages of sürmek
Ömürlük dostluklar, yüzyıllarca süren güçlü bağlardır.
Lifelong friendships are bonds that last for centuries.
Her karar oybirliğiyle alınmalı, ama bazen tartışmalar uzun sürer.
Every decision should be made by consensus, but sometimes the discussions last a long time.
Muhtemelen yarınki sınav daha kısa sürecek.
The exam will probably be shorter tomorrow.
Cihazın garantisi iki yıl sürüyor.
The device’s warranty lasts two years.
Onun sanatla uğraşması uzun yıllar sürdü.
His engagement with art took many years.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.