Usages of zorlaştırmak
Kararsızlık, önemli anlarda doğru tercihi yapmayı zorlaştırır.
Indecision makes it difficult to make the right choice in crucial moments.
Yağmur, dışarıda yürümeyi zorlaştırıyor.
The rain makes walking outside difficult.
Değişken fiyatlar alışveriş yapmayı zorlaştırabilir.
Variable prices can make shopping difficult.
Hayatın karmaşıklığı basit çözümler bulmayı zorlaştırır.
The complexity of life makes it difficult to find simple solutions.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.