Usages of diye
Kahvaltı soğumasın diye son dakikada sofraya oturalım.
Let’s sit at the table at the last minute so that the breakfast doesn’t get cold.
Ben çorbayı lezzetli olsun diye biraz baharat ekliyorum.
I am adding some spice so that the soup turns out tasty.
Buluşma kolay olsun diye konumu gönderiyorum.
I’m sending the location so the meetup will be easy.
Siz unutmayın diye takvime küçük bir not düştüm.
I added a small note to the calendar so that you don’t forget.
Yanlış olmasın diye adresi iki kez kontrol ettik.
We checked the address twice so it wouldn’t be wrong.
Yakınlarda buluşalım diye konumu paylaşıp bir kafe işaretledim.
I shared the location and marked a café so that we can meet nearby.
Yönerge net olsun diye adımları tek tek yazdım.
I wrote the steps one by one so the instructions would be clear.
Toplantı uzamasın diye soruları en sona bırakalım.
Let’s leave the questions to the very end so the meeting doesn’t run long.
Zaman kazanayım diye taslağı dün akşam hazırladım.
I prepared the draft last night so I would save time.
Yanımızda su olsun diye termosları doldurduk.
We filled the thermoses so we would have water with us.
Üşümeyelim diye pencereleri kapattı.
He closed the windows so we wouldn’t get cold.
Biletler bitmesin diye şimdiden iki tane ayırttık.
We reserved two tickets already so they won’t run out.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.