planlamak

Usages of planlamak

Arkadaşım ve ben öğle saatinde kafe buluşması planlıyoruz.
My friend and I are planning a cafe meetup at noon.
Planlamak önemli.
Planning is important.
Yeni bir macera planladık, dağa tırmanırken yanımıza su ve kiraz alacağız.
We planned a new adventure; we will take water and cherries with us while climbing the mountain.
Ben sınavı planlarken zamanı göz önünde bulunduruyorum.
I consider time when planning the exam.
Ben, kendi küçük girişimimi başlatmayı planlıyorum.
I plan to start my own small venture.
Evin arka bahçesinde küçük bir güverte yapmayı planlıyorum.
I plan to build a small deck in the backyard.
Bu proje, kalıcı izler bırakmak amacıyla özenle planlandı.
This project was carefully planned to leave a lasting impact.
Kavanozu doldurup reçel yapmayı planlıyorum.
I plan to fill the jar and make jam.
Her ay küçük bir birikim yapmayı planlıyorum.
I plan to save a little money each month.
Bu proje çerçevesinde yeni bir etkinlik planlıyoruz.
We are planning a new event within the framework of this project.
Bölgede jeotermal kaynakların kullanımını artıracak yatırımlar planlanıyor.
Investments are being planned to increase the use of geothermal resources in the area.
Yeni kavşak tasarımı sıkışıklığı azaltmak amacıyla planlandı.
The new intersection design was planned to reduce congestion.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.

Start learning Turkish now