Usages of toplantı odası
Üstelik toplantı odası doluydu, ayakta kaldık.
Moreover, the meeting room was full; we had to stand.
Toplantı odası müsait, birazdan başlayalım.
The meeting room is available, let’s start shortly.
Toplantı odasına girer girmez, konuyu kısa bir özetle açtım.
As soon as I entered the meeting room, I opened the topic with a brief summary.
Toplantı odasında kimsenin konuşmadığını gördüm.
I saw that nobody was speaking in the meeting room.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.