Usages of zorunda olmak
Bu makaleyi okurken, yazarın fikirlerini yorumlamak zorundayım.
While reading this article, I have to interpret the author's ideas.
Ben ödevimi bitirmek zorundayım.
I have to finish my homework.
Yöneticiler, protokole uygun katılım sağlamak zorundadır.
Managers must ensure participation in accordance with the protocol.
Eldivenlerimi takmadan önce ellerimi yıkamak zorundayım.
(I have to wash my hands before putting on my gloves.)
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.