Usages of -daki
Sporcuların sahadaki kıvrak hareketleri izleyicileri büyüler.
The players' agile movements on the field captivate the audience.
Masadaki kalem kırmızı.
The pen on the table is red.
Masadaki iz belirgin.
The mark on the table is distinct.
Toplantı tutanaklarını taramak için masadaki tarayıcıyı kullanıyorum.
I am using the scanner on the table to scan the meeting minutes.
Platformdaki abonelik seçenekleri çok çeşitli.
(The subscription options on the platform are very varied.)
Kulaklık takmadan platformdaki videoyu izlemek zor.
(It is difficult to watch the video on the platform without wearing headphones.)
Martılar göl kenarındaki kayalıklardan havalanıyor.
Seagulls are taking off from the rocks by the lakeside.
Kapının altındaki çatlak suyun içeri sızmasına neden oluyor.
The crack under the door is causing water to seep inside.
Martı sürüsü deniz kenarındaki kayalıklardan gökyüzüne süzülüyor.
The flock of seagulls is gliding from the rocks by the seashore into the sky.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.