Usages of harcamak
Gençler, bağımsız kararlar verebilmek için sürekli çaba harcar.
Young people continually strive to make independent decisions.
Ben kırmızı ceket almak için para harcayacağım.
I will spend money to buy a red jacket.
Yeni çalışma düzeninde, adaptasyona hızla uyum sağlamak için ekstra çaba harcıyoruz.
In the new work arrangement, we are putting in extra effort to adapt quickly.
Bu işi bitirmek için çok emek harcadım.
I put in a lot of effort to finish this job.
Emek harcadıkça emeğin değeri daha iyi anlaşılıyor.
As you put in effort, the value of that effort becomes better understood.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.