Usages of doldurmak
Beklentilerimi karşılayacak vaatler, kalbimi umutla doldurur.
Promises that will meet my expectations fill my heart with hope.
Ben bardağı dolduruyorum.
I am filling the cup.
Kavanozu doldurup reçel yapmayı planlıyorum.
I plan to fill the jar and make jam.
Onların cömertliği, çevremizi ilhamla dolduruyor.
Their generosity fills our environment with inspiration.
Film o kadar etkileyiciydi ki gözlerim doldu.
The film was so moving that my eyes filled with tears.
Kristal bardağa taze limonata doldurdum.
I filled a crystal glass with fresh lemonade.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.