Usages of özenle
Heykel sanatla iç içe yaşayan bir topluluk tarafından özenle yapıldı.
The sculpture was carefully made by a community that lives closely with art.
Ben yemek yaparken özenle tuz ekliyorum.
I carefully add salt while cooking.
Bu proje, kalıcı izler bırakmak amacıyla özenle planlandı.
This project was carefully planned to leave a lasting impact.
Annem, narin camdan yapılmış vazoyu özenle temizledi.
My mother carefully cleaned the vase made of delicate glass.
Bahçıvan, çiçekleri özenle suladı.
The gardener watered the flowers carefully.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.