it was like | gibiydi |
to care / to consider important (u) | umursamak |
to not care | umursamamak |
it seemed he didn't care | umursamamış gibiydi |
bother/trouble /pain/work | zahmet |
to bother /to take the trouble (z. g) /to enter into trouble to... | zahmete girmek |
It seemed he didn't care enough to bother | zahmete girecek kadar umursamamış gibiydi |
beyond | öte |
touch | dokunuş |
Bravo! You know now hundred and twenty Turkish words. | Aferin! Artık yüz yirmi tane Türkçe kelime biliyorsun. |
a few (+sg) | birkaç |
a few touches | birkaç dokunuş |
beyond a few touches | birkaç dokunuştan öte |
detail | ayrıntı |
as (of) /being | olarak |
line | hat |
outlines | ana hatlar |
together with | (i)le birlikte |
together with the outlines | ana hatlarla birlikte |
as details | ayrıntı olarak |
and / also / (pointing out a contrast) | da - de |
as for the details together with the outlines | ana hatlarla birlikte, ayrıntı olarak da |
but as for the details together with the outlines, it seemed he didn't care enough to bother beyond a few touches. | ancak ana hatlarla birlikte ayrıntı olarak da birkaç dokunuştan öte bir zahmete girecek kadar umursamamış gibiydi. |