Usages of sizin
Güç sizin.
The power is yoursSİZ.
(sizin) kahveniz
your coffee
(sizin) çocuklarınız
your children
Gözlüğünüzü takınız lütfen.
Put on your glasses please.
(Sizin) yirmi dakikanız var mı?
Do you have twenty minutes?
sizinle
with youSİZ
(Sizin) haritanız var mı?
Do you have a map?
Toplantıda sizin fikirlerinize katılamayabilirim.
In the meeting, I might not be able to agree with your ideas.
Sizin köyünüzde bir sürü at vardı.
There were a lot of horses in your village.
Her gece sizin sevişmenizi düşlüyoruz.
Every night, we dream of your love-making.
sizin hakkınızda
about you, regarding you
sizin için
for you
Bu yıl sizin takımınız çok kötü.
Your team is very bad this year.
Yazın sizin oralara gelmeyi planlıyoruz.
[Lit.] We plan to come to those regions of yours in the summer.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.