iyi

Word
iyi
Meaning
good, well
Part of speech
adjective, adverb
Pronunciation
Course

Usages of iyi

İyi günler.
Good day.
İyi akşamlar.
Good evening.
İyi geceler.
Good night.
İyi hissediyorum.
I feel good.
O iyi (bir) fikir.
That is a good idea.
(Siz) iyi misiniz?
Are you ok?
(Ben) iyiyim.
I am fine.
İyiyim. Ya sen?
I am fine. And you?
(O) ona iyi bakıyor.
He is looking after her well.
iyi şanslar
good luck
(Siz) birazdan iyi hissedeceksiniz.
You will feel well soon.
İyi hissediyorum.
I am feeling good.
Rusları iyi tanır.
He knows Russians well.
Bu işten iyi para kazanmıştılar.
They had earned good money from this business.
iyi geçmek
to go well
Ülkemiz bu haldeyken, bizden iyi bir şey çıkmaz.
When our country is in this condition, something good will not come out of us.
iyilik
goodness, benevolence, kindness
iyilik
a favour, a benefit
Cansu ve sen iyi anlaştınız.
Cansu and you, you understood each other well.
iyice
fairly, quite a bit, thoroughly
Kamil'e göre IŞİD iyi bir organizasyon.
According to Kamil, ISIS is a good organization.
İyi işletmeler yaratıcı reklamlar yapar.
Successfulgood businesses make creative ads.
Benim çalıştığım yer iyi maaş veriyor.
The place in which I work gives good salary.
iyi ki
fortunately, i'm glad that, thank goodness that
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.

Start learning Turkish now

You've reached your AI usage limit

Sign up to increase your limit.