Usages of dinleyebilmek
Panel tartışması sırasında katılımcılar birbirlerinin görüşlerini dikkatle dinleyebildiler.
During the panel discussion, participants were able to listen carefully to each other’s views.
Park sessiz olunca radyo programlarını rahatça dinleyebilirim.
I can comfortably listen to radio programs when the park is quiet.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.