Usages of sakinleşmek
Fırtınalı havada çıkan yıkıcı rüzgar, ağaçları devirdikten sonra sakinleşti.
On a stormy day, the destructive wind calmed down after toppling trees.
Ben işten sonra yürüyüş yapıp derin nefes alarak sakinleşmek istiyorum.
After work, I want to calm down by taking a walk and breathing deeply.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.