Usages of -olarak
O, seçkin bir üniversiteden mezun olarak gurur duyuyor.
He is proud of having graduated from a distinguished university.
Ben doktor olarak çalışıyorum.
I work as a doctor.
Arkadaşlar, müzik dinlerken hem uyum içinde hem de stratejik olarak sohbet ediyorlar.
Friends converse both in harmony and strategically while listening to music.
Şeffaflık ilkesine uygun olarak, tüm süreçleri açıkça paylaşıyoruz.
In line with the principle of transparency, we share all processes openly.
Tezgâhın üzerindeki aletler düzenli olarak kullanılmaktadır.
The tools on the workbench are used in an orderly manner.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.