Usages of gibi
Bu buluş, insanları gerçekten heyecanlandırmak için tasarlanmış gibi görünüyor.
This invention seems to be designed to truly excite people.
Senin dinlediğin müzik, beni gerçekten heyecanlandırmak üzere seçilmiş gibi görünüyor.
The music that you listened to seems to have been chosen to really excite me.
Yalnız yürüyüşe çıktığımda, münzevi yönümü bulur gibi hissediyorum.
When I go for a solitary walk, I feel as if I find my reclusive side.
Geç kaldığım için özür diliyormuş gibi davrandım.
I acted as if I were apologizing for being late.
Sanki yağmur duracakmış gibi gökyüzü açılıyor.
The sky is clearing as if the rain is going to stop.
O, beni tanımıyormuş gibi davrandı.
She acted as if she didn’t know me.
Kiracı dün şikâyet etmişti, çünkü sayaç yanlış ölçmüş gibi görünüyordu.
The tenant had complained yesterday because the meter seemed to have measured incorrectly.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.