despite (r) +dative | rağmen |
despite the ash rains | kül yağmurlarına rağmen |
bright /shiny | parlak |
The sun was bright. | Güneş parlaktı. |
today | bugün |
Despite the ash showers the sun was bright today. | Kül yağmurlarına rağmen bugün güneş parlaktı. |
to shine | parlamak |
it was shining | parlıyordu |
red /scarlet | kızıl |
ruddiness (reddishness) | kızıllık |
with a ruddiness | kızıllıkla |
it was glowing red (it was shining with a ruddiness) | kızıllıkla parlıyordu |
light/ glimmer /flash /shimmering | ışıltı |
bright /shining /agleam /brilliant | ışıltılı |
it was shining with a brilliant crimson red | ışıklı bir kızıllıkla parlıyordu |
sky | gökyüzü |
side (t) | taraf |
the upper sides (t) | üst taraflar |
the upper sides of the sky | gökyüzünün üst tarafları |
black | siyah |
blackness | siyahlık |
smoke | duman |
smokey | dumanlı |
the smokey blackness | dumanlı siyahlık |
beyond | öte |
beyond of /on the other side of | ötesinde |
beyond the smokey blackness | dumanlı siyahlığın ötesinde |
that was in the upper sides of the sky | gökyüzünün üst taraflarındaki |
beyond the smokey blackness that was in the upper parts of the sky | gökyüzünün üst taraflarındaki dumanlı siyahlığın ötesinde |
It was shining with a brilliant crimson red beyond the smokey blackness that was in the upper parts of the sky. | Gökyüzünün üst taraflarındaki dumanlı siyahlığın ötesinde ışıltılı bir kızıllıkla parlıyordu. |
Despite the ash showers the sun was bright today; it was shining with a brilliant crimson red beyond the smokey blackness that was in the upper parts of the sky. | Kül yağmurlarına rağmen bugün güneş parlaktı, gökyüzünün üst taraflarındaki dumanlı siyahlığın ötesinde ışıltılı bir kızıllıkla parlıyordu. |