Öndeyiş - t

QuestionAnswer
foreman /headman /task master
ustabaşı
to pass
geçmek
passing (in the act of passing)
geçmekte olan
whip
kamçı
the wip of a foreman
bir ustabaşının kamçısı
the whip of a passing foreman
geçmekte olan bir ustabaşının kamçısı
to force
zorlamak
it forced them
onları zorluyordu
The whip of a passing foreman forced them
Geçmekte olan bir ustabaşının kamçısı onları zorluyordu
the whip forced them to move
kamçı onları hareket etmeye zorluyordu
diligently / keenly / with effort / heartily
gayretle
to move diligently
gayretle hareket etmek
second (part of a minute)
saniye
a few (+sg)
birkaç
a few seconds
birkaç saniye
for a few seconds
birkaç saniye için
The whip forced them for a few seconds to move diligently.
Kamçı onları birkaç saniye için gayretle hareket etmeye zorluyordu.
The whip of a passing foreman forced them for a few seconds to move diligently.
Geçmekte olan bir ustabaşının kamçısı onları birkaç saniye için gayretle hareket etmeye zorluyordu.
to go
gitmek
he goes
gider
he doesn't go
gitmez
as soon as he goes (lit. he goes he doesn't go)
gider gitmez
but as soon as the foreman went (left)
ama ustabaşı gider gitmez
loose
gevşek
looseness /slack /laxity
gevşeklik
back /backwards (g)
geri
to turn back /return
geri dönmek
they returned /they went back
geri dönüyorlardı
they went back to their laxity
gevşekliklerine geri dönüyorlardı
as soon as the foreman left they went back to their laxity.
Ustabaşı gider gitmez gevşekliklerine geri dönüyorlardı
The whip of a passing foreman forced them for a few seconds to move diligently, but as soon as the foreman left they went back to their laxity.
Geçmekte olan bir ustabaşının kamçısı onları birkaç saniye için gayretle hareket etmeye zorluyordu, ama ustabaşı gider gitmez gevşekliklerine geri dönüyorlardı.