To rise / arise / develop / increase | yükselmek |
The wind arose. | Rüzgar yükseldi. |
when the wind arose | Rüzgar yükselirken |
to howl | ulumak |
The wind was howling | Rüzgar uluyordu. |
the wolf | kurt |
The wolf was howling | Kurt uluyordu. |
The wind was howling when it arose. | Rüzgar yükselirken uluyordu. |
except (that) / outside (of) / apart from | dışında |
apart from this / other than this / for the rest | bunun dışında |
voice | ses |
voiceless / silent | sessiz |
silence / quiet | sessizlik |
apart from this there was silence | bunun dışında bir sessizlik vardı |
to hang (on) / to be suspended | asılmak |
a silence was suspended | bir sessizlik asılıydı |
over the ground | toprağın üzerinde |
a silence was suspended over the ground | toprağın üzerinde bir sessizlik asılıydı |
heavy / weighty / grave / severe | ağır |
a heavy silence | ağır bir sessizlik |
a heavy silence was suspended over the ground / lay on the land | toprağın üzerinde ağır bir sessizlik asılıydı |
The wind was howling when it arose, but other than this a heavy silence was laying over the land. | Rüzgar yükselirken uluyordu ama bunun dışında toprağın üzerinde ağır bir sessizlik asılıydı. |