single / exclusive / only / solitary / unique / one | tek |
hand | el |
with the hand | elle |
with one hand only / with a single hand | tek elle |
to hold | tutmak |
he held | o tuttu |
He held the cloak. | O pelerini tuttu. |
He held the cloak one-handed. | O pelerini tek elle tuttu. |
to work / to study / to try | çalışmak |
the study / work / the trying | çalışma |
benefit / profit / advantage / usefulness | fayda |
The benefit of working / studying / trying | çalışmanın faydası |
No use to work / study / try | çalışmanın bir faydası yoktur |
There was no use to try | çalışmanın bir faydası yoktu |
There was no use to try to hold. | tutmaya çalışmanın bir faydası yoktu |
There was no use to try to hold the cloak. | Pelerini tutmaya çalışmanın bir faydası yoktu |
There was no use to try to hold the cloak one-handed. | Pelerini tek elle tutmaya çalışmanın bir faydası yoktu. |
the other | diğer |
the other hand | diğer el |
in the other hand | diğer elde |
in his other hand | diğer elinde |
a bow | bir yay |
arrow | ok |
there was | vardı |
In the/his other hand he had a bow. | Diğer elinde bir yay vardı. |
(a) bow and arrow (lit. arrow and bow) | ok ve yay |
ready | hazır |
a ready bow | hazır bir yay |
to be pulled / to quit / to withdraw | çekilmek |
The bow's arrow was nocked. | Yayın oku takılmış. |
a bow whose arrow is nocked | oku takılmış bir yay |
The arrow was ready to be pulled | Ok çekilmeye hazırdı. |
whose arrow was ready to be pulled | oku çekilmeye hazırdı. |
a bow whose arrow was nocked, ready to be drawn | oku takılmış çekilmeye hazır bir yay |
In his other hand there was/he had a bow whose arrow was nocked, ready to be drawn. | Diğer elinde oku takılmış çekilmeye hazır bir yay vardı. |
In his other hand he had a bow ready for pulling, whose arrow was nocked. | Diğer elinde, oku takılmış olan, çekilmiş hazır bir yay vardı. |
There was no use to try to hold the cloak one-handed; in his other hand he had a bow whose arrow was knocked, ready to be drawn. | Pelerini tek elle tutmaya çalışmanın bir faydası yoktu; diğer elinde oku takılmış çekilmeye hazır bir yay vardı. |