absurd / nonsensical / foolish | saçma |
It was absurd. | Saçmaydı. |
this | bu |
and / also | da - de |
This too was very absurd. | Bu da çok saçmaydı. |
there is not | yok |
there was not | yoktu |
There were no paper pieces. | Kâğıt parçaları yoktu. |
There were no unhappy paper pieces. | Mutsuz kâğıt parçaları yoktu. |
piece /grain (used optional after numbers) | tane |
Wow ! There are already one hundred and ten new words you have seen. | Vay. Şimdiden gördüğün yüz on tane yeni kelime var. |
it is not | değil |
it was not | değildi |
The paper pieces were not unhappy. | Kâğıt parçaları mutsuz değildi. |
It was not the paper pieces who were unhappy. | Mutsuz olan kâğıt parçaları değildi. |
being | olan |
because | çünkü |
because it was not the little paper pieces who were unhappy. | çünkü mutsuz olan küçük kâğıt parçaları değildi. |
ultimately / on the whole | eninde sonunda |
This too was very absurd, because on the whole it was not the little paper pieces who were unhappy. | Bu da çok saçmaydı, çünkü eninde sonunda mutsuz olan küçük kâğıt parçaları değildi. |
existence / presence | varlık |
The existence of the problem | Sorunun varlığı |
to continue something/maintain / keep / remain / carry on | sürdürmek |
The problem continued its existence = the problem persisted | Sorun varlığını sürdürdü. |
Thus /so | böylece |
Thus the problem persisted (continued its existence) | Böylece sorun varlığını sürdürdü. |
uneasy / un comfortable | rahatsız |
most of the persons/ people | insanların çoğu |
Most of the people were uncomfortable | İnsanların çoğu rahatsızdı. |
miserable /wretched | sefil |
Wow ! There are already one hundred and twenty new words you have seen. | Vay. Şimdiden gördüğün yüz yirmi tane yeni kelime var. |
many | birçok |
And many of them were wretched. | Birçoğu da sefildi. |
Most of the people were uncomfortable and many of them were wretched. | İnsanların çoğu rahatsızdı birçoğu da sefil. |
Thus the problem persisted; most of the people were uncomfortable and many of them wretched. | Böylece sorun varlığını sürdürdü; insanların çoğu rahatsızdı birçoğu da sefil. |
even those who had a digital watch. | dijital saati olanlar bile. |
Thus the problem persisted; most of the people were uncomfortable and many of them wretched, even those who had a digital watch. | Böylece sorun varlığını sürdürdü; insanların çoğu rahatsızdı birçoğu da sefil, dijital saati olanlar bile |