Birinci bölüm - ... bozkırın içinden bir şehir çıkıvermişti karşıma - b

QuestionAnswer
only (s)
sadece
an hour
saat
half
yarım
half an hour
yarım saat
only half an hour remained
sadece yarım saat kalmıştı
(air) plane
uçak
landing (noun)
iniş
to go down /to land /to start descending (lit. to pass to landing)
inişe geçmek
for the airplane the starting to go down
uçağın inişe geçmesine
only half an hour remained for the airplane starting to go down
Uçağın inişe geçmesine sadece yarım saat kalmıştı.
but even this
ama bu bile
to repair /resolve /dissolve /appease /smooth out
gidermek
restlessness /unease (h)
huzursuzluk
the restlessness inside me
içimdeki huzursuzluk
but even this didn't appease the restlessness inside me
ama bu bile gidermiyordu içimdeki huzursuzluğu
Only half an hour remained for the airplane starting to go down, but even this didn't appease the restlessness inside me.
Uçağın inişe geçmesine sadece yarım saat kalmıştı, ama bu bile gidermiyordu içimdeki huzursuzluğu.