to say | söylemek |
Lottie said | Lottie söylüyordu |
sometimes | bazen |
grateful | minnettar |
to be grateful | minnettar olmak |
we need to be grateful | minnettar olmamız gerek |
Lottie said sometimes that we should be grateful | Lottie bazen minnettar olmamız gerektiğini söylüyordu |
world /earth | dünya |
many places of the world | dünyanın birçok yeri |
to see many places of the World | dünyanın birçok yerini görmek |
that we have seen many places of the World | dünyanın birçok yerini gördüğümüz için |
Lottie said sometimes that we should be grateful for having seen many places of the World | Lottie bazen dünyanın birçok yerini gördüğümüz için minnettar olmamız gerektiğini söylüyordu |
thanks to /grâce à/owing to /through | sayesinde |
thanks to my mother and father | annem ve babam sayesinde |
Lottie said sometimes that we should be grateful for having seen many places of the World thanks to my mother and father | Lottie bazen annem ve babam sayesinde dünyanın birçok yerini gördüğümüz için minnettar olmamız gerektiğini söylüyordu |
but when a person (i) had spent his summer holidays | ama insan yaz tatilini geçirdiğinde |
that is in Bratislava | Bratislava'daki |
industrial | sanayı |
industrial area (b) | sanayı bölge |
coast /shore /edge | kıyı |
on the edge of an industrial area in Bratislava | Bratislava'daki sanayı bölgesinin kıyısında |
But when someone (i) had spent his summer holidays on the edge of an industrial area in Bratislava | ama insan yaz tatilini Bratislava'daki bir sanayı bölgesinin kıyısında geçirdiğinde |
gratitude | minnettarlık |
something like gratitude | minnettarlık diye bir şey |
there was no such thing as gratitude | minnettarlık diye bir şey kalmıyordu |
But when someone (i) had spent his summer holidays on the edge of an industrial area in Bratislava there was no such thing as gratitude. | ama insan yaz tatilini Bratislava'daki bir sanayı bölgesinin kıyısında geçirdiğinde, minnettarlık diye bir şey kalmıyordu. |
Lottie said sometimes that we should be grateful for having seen many places of the World thanks to my mother and father, but when someone (i) had spent his summer holidays on the edge of an industrial area in Bratislava there was no such thing as gratitu | Lottie bazen annem ve babam sayesinde dünyanın birçok yerini gördüğümüz için minnettar olmamız gerektiğini söylüyordu, ama insan yaz tatilini Bratislava'daki bir sanayı bölgesinin kıyısında geçirdiğinde, minnettarlık diye bir şey kalmıyordu. |