murmur | mırıltı |
to/at the murmur | mırıltıya |
He sniffed at the murmur. | Mırıltıya burun kıvırdı. |
to echo | yankılanmak |
echoing | yankılanan |
the echoing murmur | yankılanan mırıltı |
room | oda |
in the room | odada |
the murmur echoing in the room | odada yankılanan mırıltı |
arched /gewölbt | kemerli |
the arched room | kemerli oda |
The man sniffed at the murmur echoing in the arched room. | Adam kemerli odada yankılanan mırıltıya burun kıvırdı. |
The man, calling himself at least in this place Bors, sniffed at the murmur echoing in the arched room. | Kendisine en azından bu yerde Bors diyen adam kemerli odada yankılanan mırıltıya burun kıvırdı. |
goose | kaz |
gabbling /babbling / chattering / cackle /prattle /chitchat | gevezelik |
method /method /modus | usul |
the gabbling of geese (gabbling like geese have the habit of doing) | kazların usul gevezelikleri |
like | gibi |
like the gabbling of geese | kazların usul gevezelikleri gibi |
the murmur echoing in the arched room like the gabbling of geese | kemerli odada kazların usul gevezelikleri gibi yankılanan mırıltı |
The man sniffed at the murmur echoing in the arched room like the gabbling of geese. | Adam kemerli odada kazların usul gevezelikleri gibi yankılanan mırıltıya burun kıvırdı. |
The man calling himself at least in this place Bors sniffed at the murmur echoing in the arched room like the gabbling of geese. | Kendisine en azından bu yerde Bors diyen adam kemerli odada kazların usul gevezelikleri gibi yankılanan mırıltıya burun kıvırdı. |