when the crowd approached | Kalabalık yaklaşırken |
to get angry | öfkelenmek |
without getting angry | öfkelenmeden |
step by step | adım adım |
when the crowd approached step by step without getting angry | Kalabalık öfkelenmeden adım adım yaklaşırken |
to show | göstermek |
without showing | göstermeden |
sign /symptom | belirti |
without showing a sign | belirti göstermeden |
furor /frenzy | taşkınlık |
without showing a sign of furor | bir taşkınlık belirtisi göstermeden |
the smallest | en küçük |
the smallest sign | en küçük belirti |
the smallest sign of furor | en küçük bir taşkınlık belirtisi |
when the crowd approached step by step without getting angry, without showing the slightest sign of furor | Kalabalık öfkelenmeden, en küçük bir taşkınlık belirtisi göstermeden, adım adım yaklaşırken |
all (h) | hep |
mouth | ağız |
out of one mouth | bir ağızdan |
to shout /scream | haykırmak |
they all shouted out of one mouth | hep bir ağızdan haykırıyordu |
They all shouted out of one mouth: "Allahu akbar, Allahu akbar..." | Hep bir ağızdan haykırıyordu: 'Allahüekber, Allahüekber...' |
when the crowd approached step by step without getting angry, without showing the slightest (k) sign of furor, they all shouted out of one mouth: 'Allahu akbar, Allahu akbar...' | Kalabalık öfkelenmeden en küçük bir taşkınlık belirtisi göstermeden, adım adım yaklaşırken hep bir ağızdan haykırıyordu:'Allahüekber, Allahüekber...' |