one of his hands | ellerinden biri |
with one of his hands | ellerinden biriyle |
he was holding the umbrella | şemsiyeyi tutuyordu |
with one of his hands he was holding the umbrella | ellerinden biriyle şemsiyeyi tutuyordu |
as I said /as I was saying | söylediğim gibi |
with one of his hands - as I said - he was holding the umbrella | ellerinden biriyle - söylediğim gibi - şemsiyeyi tutuyordu |
to carry | taşımak |
a package | paket |
a lot of packages | bir sürü paket |
He was carrying a lot of packages. | Bir sürü paket taşıyordu. |
with the other hand | diğer eliyle |
with the other hand he was carrying a lot of packages | diğer eliyle bir sürü paket taşıyordu |
paper | kağıt |
brown | kahverengi |
brown paper | kahverengi kağıt |
to wrap | sarmak |
to be wrapped | sarılmak |
wrapped in brown paper | kahverengi kağıda sarılmış |
a lot of packages wrapped in brown paper | kahverengi kağıda sarılmış bir sürü paket |
and with the other hand he was carrying a lot of packages wrapped in brown paper. | diğer eliyle de kahverengi kağıda sarılmış bir sürü paket taşıyordu |
With one of his hands - as I said - he was holding the umbrella; and with the other hand he was carrying a lot of packages wrapped in brown paper. | Ellerinden biriyle - söylediğim gibi - şemsiyeyi tutuyordu; diğer eliyle de kahverengi kağıda sarılmış bir sürü paket taşıyordu. |