Usages of onlar
Elma veriyorlar.
They are giving apples.
Onlar yarın geliyor.
They are coming tomorrow.
Onlar normal.
They are normal.
Onlar deli(ler) mi?
Are they crazy?
(Onlar) pahalı değil(ler) mi?
Aren't they expensive?
Hayır, (onlar) çok ucuz(lar).
No, they are very cheap.
(Onlar) ne zaman geliyorlar?
When are they coming?
onların
their, theirs
Mektubu şimdi onlara gönderiyorum.
I am sendingG the letter to them now.
(Sen) onlarla gitmedin mi?
Didn't you go with them?
onlarla
with them
(Onlar) gençtiler.
They were young.
(Onlar) yorgun değil miydi(ler)?
Weren't they tired?
O en kısa.
He is the shortest one.
(Biz) onları bulacağız.
We will find them.
(Onlar) burada olmayacak(lar).
They won't be here.
(Onlar) anlayacaklar mı?
Will they understand?
Onlar elma veriyor.
They are giving apples.
(Onlar) çok benciller, hiç paylaşmazlar.
They are very selfish, they never share.
Ağaçlar düşer, kimse onları duymaz.
Trees fall, nobody hears them.
Onlar senden daha hızlı koşabilir(ler).
They can run faster than you.
Onların dondurması çikolatalı, seninki limonlu.
Their icecream is chocolate-flavoured, yours is lemon-flavored.
onlar için
for them
Onlar yeni öğrendikleri dans hareketini gösterince hepimiz kıkırdadık.
When they showed the dance move that they recently learned, we all chuckled.
Onlar Fransızsa çok şarap içiyorlardır.
If they are French, they (probably) drink a lot of wine.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.
Your questions are stored by us to improve Elon.io
You've reached your AI usage limit
Sign up to increase your limit.