Question | Answer |
---|---|
bark! | hav! The noise a dog makes. |
to bark | havlamak |
When the dog barked, Eylem got scared. | Köpek havlayınca Eylem korktu. |
move, movement, motion | hareket |
to chuckle, to giggle | kıkırdamak |
When they showed the dance move that they recently learned, we all chuckled. | Onlar yeni öğrendikleri dans hareketini gösterince hepimiz kıkırdadık. |
[Lit.] Call when you arrive. | Varınca ara. |
Does it hurt when I touch here? | Buraya dokununca acıyor mu? |
to collapse, to cave in | çökmek |
earthquake | deprem |
tent | çadır |
When their home collapsed in the earthquake, they stayed in the tent. | Depremde evleri çökünce, çadırda kaldılar. |
ironCLOTHES | ütü |
to iron | ütülemek |
to dry offINTRANSITIVE | kurumak |
When the laundry dries off, iron them. | Çamaşırlar kuruyunca ütüle. |
to get used to, to habituate | alışmak |
It's not hard when you get used to it. | Alışınca zor değil. |
When I saw the nurse, I immediately fell in love. | Hemşireyi görünce hemen aşık oldum. |
When the food spoiled, I threw it in the trash. | Yemekler bozulunca çöpe attım. |
Your questions are stored by us to improve Elon.io