| I will go if this work ends. | Bu iş bitse gideceğim. |
| I wish | keşke |
| I wish that I went to work. | Keşke işe gitsem. |
| I wish that you went to work. | Keşke işe gitsen. |
| I wish that he went to work. | Keşke işe gitse. |
| I wish that we went to work. | Keşke işe gitsek. |
| I wish that you went to work. | Keşke işe gitseniz. |
| I wish that they went to work. | Keşke işe gitseler. |
| I wish you weren't like this. | Keşke böyle olmasan. |
| If you get mad, I won't play. | Kızsan oynamam. |
| graduate | mezun |
| to graduate | mezun olmak |
| company, firm | şirket |
| I will be very happy if you graduate. | Mezun olsan çok mutlu olacağım. |
| I wish that Kamil and his friends weren't so stupid. | Keşke Kamil ve arkadaşları o kadar salak olmasalar. |
| If I kill your elder brother, will you love me? | Abini öldürsem beni sevecek misin? |
| If you do your homework we can play soccer. | Ödevini yapsan futbol oynayabiliriz. |
| to make money, to earn money [Lit.] to win money | para kazanmak |
| I wish we too made as much money as bosses do. | Keşke biz de patronlar kadar çok para kazansak. |
