Birbiri and its variations

QuestionAnswer
to stick, to adhere to
yapışmak
each other, one another
birbiri
to chase, to pursue
kovalamak
The dogs are chasing each other.
Köpekler birbirlerini kovalıyorlar.
[Apparently] Romeo and Juliet loved each other very much.
Romeo ve Jüliet birbirlerini çok sevmiş.
In which lesson did you work with each other?
Hangi derste birbirinizle çalıştınız?
interview
röportaj
to interview
röportaj yapmak
We interviewed each other.
Röportajı birbirimiz ile yaptık.
Apologise to each other right now!
Hemen birbirinizden özür dileyin!
blind
kör
deaf
sağır
to host, to receive, to entertain, to accomodate
ağırlamak
[Lit.]The blind and the deaf host each other.TURKISH PROVERB
Körler sağırlar birbirlerini ağırlar.
[Apparently] Kamil and his paternal grandmother washed each other.
Kamil ve babaannesi birbirlerini yıkamışlar.
to get married
evlenmek
You are siblings, you can't marry each other!
Siz kardeşsiniz, birbirinizle evlenemezsiniz!
to fall in love
aşık olmak
hero
kahraman
protagonist
başkahraman
enemy, foe
düşman
antagonist
başdüşman
At the end of this movie, the protagonist and the antagonist fall in love with each other.
Bu filmin sonunda, başkahraman ve başdüşman birbirlerine aşık oluyor.

Contributors