Question | Answer |
---|---|
art | sanat |
Kamil doesn't understand art. | Kamil sanattan anlamaz. |
music | müzik |
picture, painting, art of painting | resim |
Can you draw? [Lit.] Can you draw (a) picture? | Sen resim çizebiliyor musun? |
photograph, photography | fotoğraf |
poem, poetry | şiir |
spare time, free time | boş zaman |
In his free timetimes Noyan writes poems. | Boş zamanlarında Noyan şiir yazar. |
song | şarkı |
guest, visitor | konuk |
artist, performer | sanatçı |
Today's guest artist is Noyan Dokudan! | Bugünün konuk sanatçısı Noyan Dokudan! |
talent, ability | yetenek |
talented, gifted | yetenekli |
branch | dal |
like (something), as, such as | gibi |
I like branches of art such as music, photography, poetry and painting. | Müzik, fotoğraf, şiir ve resim gibi sanat dallarını severim. |
death | ölüm |
immortal | ölümsüz |
Songs of talented artists become immortal. | Yetenekli sanatçıların şarkıları ölümsüz olur. |
fame, renown | ün |
renowned, famous | ünlü |
successful | başarılı |
pain, suffering, agony, tragic | acı |
to go through, to suffer | çekmek |
to suffer, to be in pain | acı çekmek |
Every successful artist suffers. | Her başarılı sanatçı acı çeker. |
Your questions are stored by us to improve Elon.io