Usages of zorlanmak
Eğer diyet listeni hazırlamazsan, vücudunun gereksinimlerini karşılamakta zorlanırsın.
If you don’t prepare your diet list, you will have difficulty meeting your body's needs.
Ben zamanı iyi kullanmakta zorlanıyorum.
I am having difficulty using time well.
Ben valizi taşımakta zorlanıyorum.
I’m having difficulty carrying the suitcase.
Ders başlamadan önce kampüsün giriş kapısını bulmakta zorlanmıştım.
I had had difficulty finding the campus entrance before the class started.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.