Usages of ki
Biliyorum ki sen bu konuda çok iyisin.
I know that you are very good in this matter.
Eminim ki yarın hava güzel olacak.
I am sure that the weather will be nice tomorrow.
Düşünüyorum ki bu projeye daha fazla zaman ayırmalıyız.
I think that we should dedicate more time to this project.
Öğrenciler, öğrendiklerinin beyninde yer ettiğini düşünüyorlar ki bu gerçekten sevindirici.
Students think that what they have learned has taken root in their minds, which is truly encouraging.
Görüşmelerimden anlıyorum ki, herkes projeden memnun.
From my conversations, I understand that everyone is satisfied with the project.
Onun argümanları öyle ikna edici ki, tartışma hemen sona erdi.
His arguments are so persuasive that the debate ended immediately.
O kadar yoğunsun ki sana ulaşmak imkansız.
You are so busy that reaching you is impossible.
Film o kadar etkileyiciydi ki gözlerim doldu.
The film was so moving that my eyes filled with tears.
O kadar yorgundum ki vazgeçmek üzereydim, ama arkadaşım beni destekledi.
I was so tired that I was about to give up, but my friend supported me.
O kadar yorgunum ki konuşmak bile istemiyorum.
I am so tired that I don’t even want to talk.
Bugün hava o kadar güzel ki bütün gün dışarıda kalmak istiyorum.
Today the weather is so nice that I want to stay outside all day.
O kadar yorgunum ki bugün dışarı çıkmak bile istemiyorum.
I am so tired that I don’t even want to go out today.
Bu kadar çok konuşuyorsun ki bazen seni takip etmek zor oluyor.
You talk so much that sometimes it’s hard to follow you.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.