Usages of nihayet
Büyük bir mücadele vererek nihayet hedefime ulaştım ve iyi bir öğle yemeği hazırladım.
By making a big effort, I finally reached my target and prepared a good lunch.
Nihayet, ben kitabı bitirdim.
Finally, I finished the book.
Üç gündür bekleme odasında sıramı bekliyorum, ama sistem nihayet hızlandı.
I have been waiting for my turn in the waiting room for three days, but the system has finally sped up.
Elon.io is an online learning platform
We have an entire course teaching Turkish grammar and vocabulary.