Übüngen zum türkischen Ablativ

QuestionAnswer
Ich komme aus der Schule.
Okuldan geliyorum.
Er kommt von der Arbeit.
İşten geliyor.
Sie kommt von Fatma.
Fatma’dan geliyor.
Wir kommen aus Istanbul.
İstanbul’dan geliyoruz.
Ich komme aus Ankara.
Ankara’dan geliyorum.
Er kommt aus dem Meeting.
Toplantıdan geliyor.
Die Kinder kommen vom Garten.
Çocuklar bahçeden geliyor.
Woher kommst du? Ich komme von Erdal.
Nereden geliyorsun? Erdal’dan geliyorum.
Woher kaufst du ein? (Wo kaufst du ein?) Ich kaufe vom Markt. (Ich kaufe auf dem Markt ein.)
Nereden alıyorsun? Pazardan alıyorum.
Von wo aus rufst du an? Ich rufe aus Hamburg an.
Nereden arıyorsun? Hamburg’dan arıyorum. veya Hamburg’tan arıyorum
von mir, von dir, von ihm, von uns, von euch oder Ihnen, von ihnen
benden, senden, ondan, bizden, sizden, onlardan
Von wem kommst du? Ich komme von euch.
Kimden geliyorsun? Sizden geliyorum.
Woher kommst du? Ich komme von hier. / Ich komme von dort. / Ich komme von dort da (entfernt).
Nereden geliyorsun? Buradan geliyorum. Şuradan geliyorum. Oradan geliyorum.
vorher, davor, früher (als), vor
önce
vor dem Essen
yemekten önce
Vor dem Essen mache ich die Hausaufgaben.
Yemekten önce ödev yapıyorum.
Vor dem Tragen waschen.
Giymeden önce yıka.
Erst Arbeit, dann das Vergnügen.
Zevkten önce iş.
nachher, danach, später (als), nach:
sonra
nach dem Essen
yemekten sonra
Nach dem Essen trinke ich Tee.
Yemekten sonra çay içiyorum.
Nach dem Essen lese ich eine Zeitung.
Yemekten sonra gazete okuyorum.
Sprich mir nach.
Benden sonra tekrarla.
20 Minuten vor dem Unterricht
dersten yirmi dakika önce
20 Minuten nach dem Unterricht
dersten yirmi dakika sonra
Sie haben Angst vor dem Hund.
Köpekten korkuyorlar.
Wir reden gern. (Vom Reden gefallen uns gibt.)
Biz konuşmaktan hoşlanıyoruz.
Ich mag dich.
Senden hoşlanıyorum.
Die Mutter trinkt von dem Wasser.
Anne sudan içiyor.
Woher kaufen Sie das Obst?
Nereden meyve alıyorsunuz?
Woher nimmst du das Geld?
Parayı nereden alıyorsun?
Du bringst Zwiebeln und Auberginen aus dem Garten her.
Bahçeden soğanlar ve patlıcanlar getiriyorsun.
Sie kommen die Treppe herunter.
Merdivenlerden iniyorlar.
Morgen verlassen wir Deutschland.
Yarın Almanya’dan ayrılıyoruz.
Die Kinder kehren zurück aus dem Kino.
Çocuklar sinemadan dönüyorlar.
Er kommt von Fatma.
Fatma’dan geliyor.
Von wem kommt dieser Kuchen?
Bu pasta kimden geliyor?