| to understand | anlamak |
| I don't understand | anlamıyorum |
| not at all | hiç |
| I don't understand at all | hiç anlamıyorum |
| problem | sorun |
| to have problems | sorun yaşamak |
| men having problems | sorun yaşayan adamlar |
| I don't understand at all the men having problems | Sorun yaşayan adamları hiç anlamıyorum. |
| I don't understand at all the men having problems with their Skaas. | Skaalarıyla sorun yaşayan adamları hiç anlamıyorum. |
| I | ben |
| to find | bulmak |
| I found | ben buldum |
| to control | kontrol etmek |
| (the) controlling | kontrol etme |
| that controlling is (accusative) | kontrol etmenin olduğunu |
| easy | kolay |
| I found that controlling is easy | kontrol etmenin kolay olduğunu buldum |
| creature | yaratık |
| I found controlling the creatures easy. | Ben yaratıkları kontrol etmenin kolay olduğunu buldum. |
| to apply /exert /enforce | uygulamak |
| if you enforce | uygularsan |
| discipline | disiplin |
| if you enforce a discipline | bir disiplin uygularsan |
| firmness /tightness | sıkılık |
| in firmness | sıkılıkta |
| fitting /appropriate | uygun |
| if you enforce in an appropriate firmness a discipline | uygun sıkılıkta bir disiplin uygularsan |
| if only | eğer sadece |
| I found controlling the creatures easy if only you enforced in an appropriate firmness a discipline. | Ben eğer sadece uygun sıkılıkta bir disiplin uygularsan yaratıkları kontrol etmenin kolay olduğunu buldum. |
| I don't understand at all the men having problems with their Skaas; I found controlling the creatures easy if only you enforced in an appropriate firmness a discipline. | Skaalarıyla sorun yaşayan adamları hiç anlamıyorum; ben eğer sadece uygun sıkılıkta bir disiplin uygularsan yaratıkları kontrol etmenin kolay olduğunu buldum. |