anyway | neyse |
luckily /fortunately | neyse ki |
more/much /excessive | fazla |
wind | rüzgâr |
there is not | yok |
there was not | yoktu |
there was not much wind | fazla rüzgâr yoktu |
Fortunately there was not much wind. | Neyse ki fazla rüzgâr yoktu. |
umbrella /parasol | şemsiye |
effective /efficient | etkili |
to be efficient / to be effective /to have influence | etkili olmak |
the parasol would be efficient | şemsiye etkili olacaktı |
possibilty /probability | olasılık |
big | büyük |
probably /most likely /very likely | büyük olasılıkla |
The parasol most likely would be efficient. | Şemsiye büyük olasılıkla etkili olacaktı. |
Fortunately there was not much wind; the parasol would most likely be efficient. | Neyse ki fazla rüzgâr yoktu; şemsiye büyük olasılıkla etkili olacaktı. |