| philosopher | filozof |
| to assure /make sure/provide /supply /procure | temin etmek |
| me (acc.) | beni |
| The philosophers assure me | Filozoflar beni temin ediyorlar. |
| right / correct /true /straight | doğru |
| this | bu |
| this is the right time | doğru zaman bu |
| that is is (dat.) | olduğuna |
| about /concerning (+ dat) | dair |
| The philosophers assure me that this is the right time. | Filozoflar doğru zamanın bu olduğuna dair beni temin ediyorlar. |
| sign /omen / miracle | alamet |
| all (+pl) | tüm |
| all signs | tüm alametler |
| to see | görmek |
| to be seen | görülmek |
| seen (perfect passive participle) | görülmüş |
| (regarding) that all signs have been seen | tüm alametlerin görülmüş olduğuna dair |
| The philosophers assure me that all signs have been seen. | Filozoflar tüm alametlerin görülmüş olduğuna dair beni temin ediyorlar. |
| and | ve |
| The philosophers assure me that this is the right time and that all signs have been seen. | Filozoflar doğru zamanın bu olduğuna ve tüm alametlerin görülmüş olduğuna dair beni temin ediyorlar. |