New lesson

QuestionAnswer
crystal
kristal
ice crystal
buz kristali
almost /nearly (a) like two ice crystals
adeta iki buz kristali
to pierce /thrust through
delip geçmek
Senatör Sexton's eyes pierced her almost like two ice crystals.
Senatör Sexton'ın gözleri adeta iki buz kristali onu delip geçiyordu.
to move /wriggle /stir (for eyes) blink
kıpırdamak
without blinking
kıpırdamadan
furiously
öfkeyle
Senatör Sexton's eyes looked at her furiously without blinking.
Senatör Sexton'ın gözleri hiç kıpırdamadan öfkeyle ona bakıyordu.