Question | Answer |
---|---|
to cackle | kesik kesik gülmek |
The Senator cackled. | Senatör kesik kesik güldü. |
mournfully /ruefully | kederle |
The Senator cackled mournfully. | Senatör kederle kesik kesik güldü. |
old (age) | yaşlı |
it can be called | denebilir |
'Thirty-four. It can be called an old maid, (young girl) . | 'Otuz dört. Yaşlı bir genç kız denebilir.' |