Question | Answer |
---|---|
to compile /to gather | derlemek |
report | rapor |
She compiles the intelligence reports and | İstihbarat raporlarını derleyip |
She sends them to the White House. | Beyaz Saray'a gönderiyor. |
She compiles the intelligence reports and sends them to the White House. | İstihbarat raporlarını derleyip Beyaz Saray'a gönderiyor. |
low | alt |
level /grade | seviye |
low level | alt seviye |
a position in a quite low level | oldukça alt seviyede bir pozisyon |
She has a position in a quite low level. | Oldukça alt seviyede bir pozisyonu var. |